REŞİD GALİP’İN KAFA TUTMASI

Dolmabahçe sarayında, bir akşam dr. Reşit Galip Merhum, maarif meselelerini tenkit ederken, milli eğitim bakanı Esat Bey hakkında biraz sert bir lisan kullanıyor.Atatürk: -Reşit galip, Esat Bey benim hocamdır.Soframda hocam hakkında böyle konuşmanı istemem. Deyince Reşit Galip tereddütsüz: -Burası sizin değil, milletin sofrasıdır.Vakız biz saraydayız ama, hocanız sultan hocası değildir.Cumhuriyette tenkit serbesttir, diye başlayınca Atatürk: […] Read More

MUSTAFA KEMAL VE GENERAL TOWNSHEND

Birinci Dünya Savaşında, Irak’ta, İngilizlerle savaşıyorduk.Bir aralık ele geçirdikleri Kütülemara kalesini az sonra bizim ordu çevirmiş, epey uğraştıktan sınra düşürmüş, içindekileri de komutanları General Townshend ile birlikte tutsak etmişti.Komutan İstanbul’a getirilerek savaşın sonuna değin Heybeliada2da gözaltı edilmiş, ırakışma olunca da yurduna dönmüştü. Anadolu’da Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra General Townshend’in güney kıyılarımızdaki limanlardan birine geldiği ve […] Read More

MUSTAFA KEMAL PAŞA VE YUNAN KUVVETLERİ KOMUTAN TRİKOPİS

Bütün bu taarruz esnasında Gazi’nin yanında bulunan arkadaşlar, Yunan kuvvetleri komutanı general Trikopis’in başkumandan çadırına nasıl getirildiğini şöyle anlatılar. Trikopis, diğer esir kolordu ve fıkra(tümen) kumandanları ile birlikte Gazi’nin huzuruna çıkardıkları vakit, hepsi çok heyecanlı ve bitkin halde, imişler.Gazi, bunları oturtmuş, kendilerini teselli için bu gibi mağlubiyetlerinin tarihte misalleri olduğunu, sevk ve idarede vazifesini bi […] Read More

MUTLU BİR DALGINLIK

Savaşın sıkışan zamanlarında orduda bozunluk yarataibilecek davranışlar komutanların hemen o anda kendi elleri ile ölümle cezalandırılmaları bir görenektir. Birinci cihan savaşında gerekli gereksiz bu yola sapan bir komutan dile düşmüştür. Bir gün Atatürk’ün sofrasında bu konu ele alınmış, tartışılıyordu, kendisi bu çareye hiçbir zaman başvurmadığını, buy yola sapanların çoğunlukla beceriksiz ve duygusuz kişiler olduğpunu söyleyerek: […] Read More

BÜYÜK ADAM ÖLÜNCE

 SENE 1938, ON KASIM…  İSTANBUL ÜNİVERSİTE’SİNDE SAAT 9’U 5 GEÇENİN MEŞUM HABERİ DUYULMUŞ… BİR ALMAN PROFESÖR VAR, HUKUK FAKÜLTESİNDE, O DA DUYMUŞ, ŞAŞIRMIŞ. DERSE GİRSİN Mİ, GİRMESİN Mİ BİR TÜRLÜ KARAR VEREMİYOR. O SIRADA AKLINA REKTÖRE MÜRACAAT ETMEK GELİR. KALKAR, YANINA GİDER. ARALARINDA ŞU KONUŞMA GEÇER:  -EFENDİM, MÜTEREDDİDİM. ACABA NE YAPSAM?  -SİZDE BÖYLE BÜYÜK BİR […] Read More

ATA’ NIN ANAFARTALAR’DAN BİR ANISI

Atatürk anafartalar’da düşmanı şaşkına çevirirken gerektikçe hasmının durumundan bilgi edinmek için ”bir dil yakalyın!” der, Mehmetçikler de ne yapıp yapıp karşı taraftan bir asker yakalar getirirlermiş. Bir gün getirilen dilden gerekli bilgileri aldıktan sonra Ata sormuş: -Peki, sen Yeni Zellandalısın madem, Türklerden ne kötülük gördün ki vuruşmak için kalkmış ta oradan buraya gelmişsin? Zellandalının bunu […] Read More

KIRK ASIRLIK TÜRK YURDU

1923 senesinin Martı’nın onbeşinci Pazar günüydü.Atatürk, Adana istasyonunda trenden inmiş; sağı solu dolduran halkın coşkun alkışları:”Yaşa, varol!” sesleri arasında yaya olarak şehre gidiyordu. Yarı yolda karalar giymiş bir kadın, kalabalığı göze çarptı; sonra onların arasından ikişer levha taşıyan dört genç kız çıktı; Atatürk’ün önünde durdular, arkalarında bir kız daha göründü ve önüne geçti.Hıçkırıklar,iniltiler ve yalvarışlarla […] Read More

LİMAN VON SANDERS’ E OYNANAN OYUN

Bir gün,Atatürk’ten Türk askeri hakkında ne düşündüğünü sormuşlardı… -Durun, size bir hikaye anlatayım, dedi.Yıldırım orduları kumandanıydım. Liman von Sanders Paşa da o sırada kıtalarımızı denetime gelmişti.Hastaneden yeni çıkmış bazı kişiler de her nasılsa bölüklerin arasına karıştırılmışlardı. Sanders: -Canım, böyle adamları ne diye buraya gönderirler? Diye söylenerek hasta ve cılız bir askeri göğsünden itti.Mehmetçik derhal yere […] Read More

İKİ ATEŞ ARASINDA

Çalda cepheyi dolaşıyorduk.Hiç farkına varmadani düşmanla çarpışan avcılarımızlar, düşmana ateş saçan topçularımız arasına girmişiz. O sırada yanımıza geldiğinde boş bir atla bir süvari geldi.Ve Atatürk’e -Kumandan paşa bu atı gönderdi.Sizi topçu menzilinde bekliyor! Dedi.Atatürk askere : -Sen, dedi, bu atı ona götür, binsin de o buraya gelsin!.. Çok geçmeden 11 inci fırka kumandanı merhum Derviş […] Read More

DOĞRUNUN AŞIĞIYDI

Dil kurultayı toplanmak üzereydi.Kurultayı hazırlayanların ricası üzerine, Hüseyin Cahit de dil davasına dair fikirlerini, mütalaalarını yazmış göndermişti.Fakat bu fikirler aşırı kurultaycıların düşüncelerine uymuyordu.Hüseyin Cahit, öteden beri olduğu gibi Türkçe’yi sadeleştirmek ve konuşma diline yaklaştırmak gibi, özelleştirme zorlamalarına, hele konuşma dili kelimelerine dokunulmasına taraftar değildi. Hüseyin Cahit’in bu yazısını Atatürk’e de okuyan kurultaycılar zaten bir takım […] Read More